Sevgili dostumuz, karikatürümüzün bedel ödemiş cesur kalemi... aydın... insancıl, zarif, içten kişiliğiyle bir güzel insan Ertan Aydın'ı yitirmenin hüznü içindeyim... bir yanımız hep eksik kalacak onsuz... ışıklar içinde uyu güzel dostum...
(Ertan Aydın; İlk kişisel karikatür sergisini öğrencisi olduğu Salihli Lisesi Müdürü Turhan Zeğem’in önerisiyle açtı. Lise öğrenciliği döneminde, resim ve grafik tasarım çalışmalarıyla çeşitli ödüller aldı ve “Enerji Tasarrufu” konulu bir afişi nedeniyle Türkiye birinciliği kazandı. İlk karikatürleri, lise öğrencisi olduğu yıllarda, Yeni Asır gazetesinin mizah ekinde yayınlanmaya başladı. İlkgençlik yılları karikatürleri dönemi, öğrencisi olduğu Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’nda öğrenci derneği kurucusu ve yöneticisi olduğu için, okul arkadaşı karikatürist Mete Erden ile birlikte Yeni Asır mizah ekinden atılmasıyla son buldu. İzmirli karikatüristler Tan Cemal Genç ve Cem Kenan Öngü’nün de bu atılmayı protesto ederek Yeni Asır’a karikatür vermeyeceklerini açıkladılar. Bu olayın sonrasında, Celal Başlangıç ve Hikmet Çetinkaya’nın davetiyle Cumhuriyet gazetesine çizmeye başladı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım ASD eğitiminin ardından, 1990-1993 yılları arasında Özgür Gündem gazetesinde günlük “Karga” isimli günlük karikatür-mizah köşesini hazırladı. “Turkish Daily News” gazetesinde, “Punch Line” isimli günlük köşesine, ve haftalık “Probe” ekine karikatürler çizdi. Siyah Beyaz gazetesinin kuruluşunda görsel yönetmen olarak görev aldı. 1995 yılında yeni kurulan Evrensel gazetesine geçti ve 1995-2001 yılları arasında Evrensel gazetesindeki günlük köşesine ve gazetenin haftalık Pazar ekine aktüel politik karikatürler çizdi.
Günlük gazetelerde yayınlanan karikatürleri nedeniyle hakkında çok sayıda soruşturma ve dava açıldı. Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan “Karga” isimli köşesinde, “her vatandaşın işkence görebilme hakkı vardır” ifadesini kullanması ve bir başka karikatüründe “bir polis memurunun gözaltına aldığı bir sanığı ısırmasını” eleştirmesi nedeniyle açılan davalarda “Türk Ceza Kanunu 159. Madde’ye istinaden; Devletin emniyet ve muhafaza kuvvetlerine basın yoluyla hakaret ettiği” gerekçesiyle aldığı mahkumiyetler nedeniyle, 1995 ve 1996 yıllarında iki kez hapis yattı ve 12 Mart 1971 Darbesi’nden sonra hapse atılan ilk karikatürist oldu. Kamuoyunu sarsan “Susurluk Skandalı” ile ilgili olarak 1996 yılında yayınlanan bir karikatüründe “Devletin silahlı kuvvetlerine basın yoluyla hakaret” iddiasıyla açılan davadan 1997 yılında aldığı mahkumiyet cezası, kamuoyu tepkisi ardından Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bozma kararında “sanık karikatüristin savunmasında belirttiği; “tüm politik kişi ve kuruluşlar gibi, politikaya müdahale ederek politikleşen; yani politik bir kimlik olan ordunun da politik mizah ve karikatürün eleştiri konusu olabileceği” ifadesinin dikkate alınması gerektiği’ne hükmederek, o güne değin eleştirilemeyen ordunun da eleştirilebileceğine dair içtihat çıkarttı. Ertan Aydın sosyalist gerçekçi duruşu ile Karikatüre “bedel” ödemiş biri olmasından da ötürü, Türkiye karikatür ikliminde önemli mihenk taşlarından biridir.)
Commenti